Müzik geçmişinden fotoğrafçılık dünyasına adım atan Estonyalı Kaupo Kikkas bu iki sanatı bir araya getiriyor ve sahip olduğu Sony α7R III fotoğraf makinesinin belirli özellikleri bu iş için hayati önem taşıyor. Kaupo, “dünyaya ortalama bir müzisyendense iyi bir fotoğrafçı olarak daha faydalı olacağına” karar vermeden önce özel bir müzik okulunda eğitim almış. Ancak bu okulda öğrendikleri de yitip gitmemiş ve şimdi de ona özel bir içgörü sunarak çekimini yaptığı kişilerle bağ kurabilmesini sağlıyor.
Bu ortak ilgi alanı ve saygı, fotoğrafını çektiği kişilerin gevşemesine yardımcı oluyor, portre çekimlerine nadir birer unsur olan rahatlık ve samimiyeti katıyor, sahip olduğu Sony α7R III fotoğraf makinesinin Sessiz Çekim Modu ise bunda büyük paya sahip.
Fotoğraf çekimi bazı kişiler için stresli olabiliyor; Kaupo gülerek, “Ne de olsa İngilizcede bu eyleme ‘shooting’ (İng. “vurmak”) adı veriliyor! Müzisyenler için de durum diğer insanlarla aynı,” diyor. Gerginlik portre fotoğraflarda hemen fark edilir olmasa da kasılmış omuzlar, ciğerlere fazla hava çekilmesi, savunmacı bir poz, zoraki bir gülümseme ve Kaupo’nun uzmanlık alanında kişinin müzik aletini tutuş şekli gibi bunu gösteren ince işaretler mevcut oluyor. Tüm bunlar ise ne çekimi yapılan kişinin, ne fotoğrafçının, ne de fotoğrafa bakanın zevk aldığı bir portre fotoğrafıyla sonuçlanıyor.
Bununla beraber Kaupo’nun tecrübesinin getirdiği sakin hava ve samimiyet kadar Sony fotoğraf makinelerinin barındırdığı teknoloji de bu durumun çözülmesine yardımcı oluyor. Kaupo, “α7R III fotoğraf makinesinin normal mekanik deklanşörü oldukça sessiz olsa da fotoğraf makinesi karşısına geçmekten çekinen kişileri germeye yetiyor,” diyor. Sanatçı bu tür çekimlerde Sessiz Çekim modu üzerinden elektronik deklanşörü kullanıyor ve şöyle açıklıyor: “Bu moddayken çekim yaptığınız anı fark etmiyor ve bu konuda düşünmeyi bırakıyorlar, böylece rahatlayıp özlerine dönüyorlar.”
Sanatçı ayrıca, “Deklanşör sesinin olmaması, müzisyenlerin portre fotoğraflarının onlar çalışırken çekilmesini de mümkün kılıyor,” diyor. Kaupo daha önce performansa ara verilmesini beklemek ve eline geçen tüm şansları kullanmak zorunda kalıyormuş. Şimdi ise şöyle söylüyor: “Sessiz deklanşörü açmak bu durumu değiştirdi. Artık portre çekimlerimi daha belgesel benzeri bir stille yapabiliyorum. Öncesinde deklanşör sesi kayıt esnasında fazla rahatsız edici oluyordu, ama artık sanatçı müzik yaparken dahi sadece birkaç metre öteden çekim yapılabiliyor.”
Kaupo bir Sony Europe Görüntüleme Marka Elçisi; kendisinin diğer çalışmalarına www.sony.com.tr/alphauniverse adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.