Portre Fotoğraflarının Kalitesini Arttıracak 5 Farklı Fikir
Portre Fotoğrafları, fotoğrafçılığa yeni başlayanların en çok heveslendiği kompozisyonlardır. Yıllardır fotoğraf çeken profesyonellerin de hiç bıkmadığı fotoğrafçılık türü de yine portre fotoğraflarıdır. Özellikle fotoğraf makinesi ve lens alınırken de hep portre fotoğrafları için kamera ve lens tavsiyesi alınır. Herkesin bildiği gibi portre fotoğrafçılığında arka planın bulanık olması istenilen en iyi neticedir. Yani portre fotoğraflarında bokeh kavramı her zaman konuştuğumuz konudur. Tabi ki bokehler daha iyi portre fotoğrafı için önemlidir. Ancak sadece bu kadar mı? Elbette değil. Aslında alan derinliği dışında farklı kompozisyon öğelerini kullanarak portre fotoğraflarınızın kalitesini arttırabilirsiniz. O zaman gelin 5 değişik portre çekim fikri ile konuyu örneklendirelim.
1- Portre Fotoğraflarında Ön Alan Derinliğini Kullanın
Portre fotoğrafçılığında alan derinliği denildiğinde ilk akla gelen arka plan bulanıklığıdır. Ama alan derinliği aslında ön planda da sağlanabilir. Yine açık diyafram değerleri ve dar açılı lensler kullandığınızda yalnız arka alanda değil. Kişi ile kamera arasına yerleştireceğiniz nesneler de bulanıklaşır. Özellikle bahar aylarında çiçeklerle bunu yapmak çok farklı neticeler oluşturacaktır. Portrenizi çekerken kadrajınızın önüne renkli çiçekleri alırsanız portreleriniz için doğal bir çerçeve sağlarsınız. Yine öndeki çiçeklerin flu ve büyük durması perspektif öğesini de kullanarak portrelerinizin daha izlenir olmasına katkı verecektir. Tabi bunu yaparken 85 mm portre lensi ve f:1.8 ya da altı bir açık diyafram değeri kullanmayı unutmayın.
2- Portrelerde Kısık Diyaframın Etkilerini Keşfedin
Portre fotoğraflarında açık diyafram elbette iyi neticeler verir. Ancak kısık diyafram değerleri ile de çok başarılı portre kompozisyonları yakalanır. Bu açık diyaframa o kadar çok takıldık ki. Portre lensimizin f:1.8 diyaframından yukarı çıkmıyoruz. Yani bu kadar para verip açık diyaframlı lens aldık diye hep 1.8 de çalışıcaz sanmayın. Çünkü diyaframınızı kısınca açık diyaframın tersine netlik alanımız artar ve her yer net olur. Bu da daha keskin netlikte fotoğraf demektir. Portre lensi almanızın en büyük nedenlerinden biri de zaten lens çapının büyük olması nedeniyle ışık geçirgenliğinin ve netliğinin yüksek seviyede olmasıdır. Yine doğal mekanlarda duvar gibi dokularla ya da sonbaharda sararmış yapraklarla bir fon oluşturabilirsiniz. Portreniz ile bu arka planında net olması güçlü portre kompozisyonu sağlar. Bununla beraber insan mekan ilişkisini de fotoğrafınıza aktarmış olursunuz. Bu çalışmalarda çekeceğiniz kişiyi arka plana yaklaştırmanız da gerekecektir.
3-Portlerinizde Işık Desenleri Oluşturun
Tüm fotoğrafçılık türlerinde olduğu gibi portre fotoğraflarının da en büyük kompozisyon öğesi ışıktır. Günışığında ya da yapay aydınlatma ile çalışırken ışığın yönünü ayarlamanız önemlidir. Bununla beraber panjur gibi ışık kesiciler fotoğrafınız için ışık şekillendirici görevi görürler. Hatta mutfakta bulunabilecek süzgeçler bile portrelerinizin yüzünde harika ışık desenleri oluşturur. Bu çalışmalarınızdaki en büyük ipucu da bu kullanılacak ışık kesicilerin kişinin yüzüne oldukça yakın konumlandırılmasıdır. Yine f:8 gibi normal diyafram değerleri kullanmanız desenlerin tam oluşması için gereklidir. Fotoğraf makinenizin pozlama telafisi ayarını da -1 EV değerinde kullanmanız kontrast dengesini sağlamanız için yeterli olur.
4-Ayna Kullanarak Portrelerinizi Farklılaştırın
İster ev ortamında ister dışarıda çalışın portre fotoğrafı çekerken yanınızda mutlaka koyu renk ayna bulundurun. Çünkü aynalar çekeceğiniz kişinin yansımasıyla çift görüntü oluşturarak farklı portre açıları yakalamanızı sağlarlar. Çekilecek kişiyi bir masa başına konumlandırıp masaya genişce bir ayna yerleştirip kişiyi msaya yaklaştırın. Göz hizasından çekim yapın. Kadrajın yarısında asıl portreniz diğer yarısında yansıması. Hatta aynaya biraz su dökerseniz efekti ikiye katlamış olursunuz. Hiç yoksa dışarıda arabaların yan aynalarıyla bile farklı kadrajlar yakalanabilir.Tüm bunları yaparken kadraja kendinizin ya da ışık kaynağının girmemesini sağlayacak konumdan çekim yapmanız gerekecek. Ayrıca arka planın tek renk ve koyu tonlarda olması da işin püf noktasıdır.
5- Ters Işığı Avantaja Çevirin
Ters ışık yani çekilecek konunun arkasında gelen ışıklar süliet fotoğrafları dışında dezavantaj gibi gözükebilir. Ama ışığı kontrol etmeyi bilirseniz portre fotoğraflarınız için bu durumu avantaja çevirebilirsiniz. Özellikle gün ışığında çalışırken ters açıdan gelen ışık kendi haline bırakırsanız fotoğrafınızı mahveder. Ama fotoğraf makinenizin ölçüm metodunu genel ölçümden çıkarıp spot ölçüme getirdiğinizde iş değişir. Netlik noktanızı kişinin gözlerine denk getirip spot ölçüm alın. Böylece makine sadece portrenizin yüzündeki ışığı ölçerek pozlama yapacağını bilir. Yine ışığın çok az miktarda kenarlardan birinden sızacak kadar kadrajınıza girmesine müsaade edin. Böylece az miktar ters ışığın lenste yapacağı hafif parlama sisli bir fotoğraf atmosferi katacaktır. Eğer küçük de olsa bir yansıtıcı reflektör taşıyorsanız kişinin yüzüne bu ışığı da yönlendirip gerçek kontrolü elinize almış olursunuz. Bu da beğenileri katlayacak portre fotoğrafı demektir.
İşte size hemen bugün deneyimleyebileceğiniz 5 farklı portre fotoğrafı fikri verdik. Bu kompozisyon öğelerini kullanarak sosyal medyada çok beğenilecek portrelere ulaşmanız mümkün. Bunları geliştirmek ve fotoğraf tarzınızı oluşturmak da sizden. Kolay gelsin.