Nasıl Çekildi? Sakuneti Sükuneti

0 Shares

Bugünkü konuk fotoğrafçı ve yazarımız Emre Kasap, “Sakuneti Sükûneti” ismini verdiği fotoğrafını nasıl çektiğini anlatıyor.

Benim nazarımda, fotoğraf kavramı, pratiğe yani eyleme dökülebilmek için, fotoğraf tekniğinden ziyade, öncelikli olarak bir anlatım ve buna mukabil bir hissiyat aktarımına muhtaçtır.

Temmuz 2011’de yaptığımız bir Gürcistan gezisi esnasında, seyahatimizin son günü Ahıska bölgesine gidip, eğer hâlâ mevcut iseler Ahıska Türkleri‘ni ziyaret edelim demiştik. Bölgeyi ziyaretimiz esnasında öğrendik ki Türklerin tamamı, katledilmek yahut sürgün edilmek suretiyle topraklarından uzaklaştırılmışlar. Ahıska merkezinde konaklayacağımız mekana gitmeden önce uğradığımız Sakuneti isimli bir köyde, eski ve terk edilmiş bir yapıya yaklaştığımızda ise bunun eski bir mescid olduğunu görünce içimiz burkuldu.
Yapının etrafında ve biraz da içinde çekim yaptıktan sonra dışarı çıktığımda, yurtlarından sürülmüş insanlarımızın ardından orada kalan, kültürümüzün ve geleneğimizin izine dair bir hüzne gark olmuşken, ilk cümlemde kullandığım ifade ile sarılıverdi bütün algım. Kendimi bir anda Andrei Tarkovsky filmlerinden birinde hissetmeme neden olmuştu gördüklerim. Ayna(Zerkalo) filmindekine benzer bir mekanda,  İz Sürücü filminin tenhası ile hemhâl olmuşken, Ivan’ın Çocukluğu (Ivanovo Detstvo) yukarıdaki patikadan geliyordu. Andrei Tarkovsky’nin Rus sinemasına kazandırdığı bu devasa ruh filmlerinin içine beni çeken, belden yukarısı çıplak, köylü iki çocuk, küçük besi domuzları ve kazlar eşliğinde bana doğru geliyordu. Hayatım boyunca unutmayacağım iki ismin sahibi onlardı artık. Jascha ve Gio… Orada geçirilen birkaç saat boyunca Jascha ile hiç ayrılmadık.

Fotoğrafın çekildiği yer, Sakuneti’deki eski bir okul binasının içi. Sevgili dostlarım Jascha ve Gio, bu kurgusal fotoğrafta bana yardımcı oldular ruhlarının bütün güzelliği ile. Kapalı mekan içerisindeki geniş açı perspektifi yaratabilmek için Canon 5D MKII gövde üzerinde Canon 24-70 f/2.8 lensi kullandım. Buradaki tek  amaç, Tarkovsky filmlerinin halet-i ruhiyesine dair fotoğraf dilinde bir şeyler söyleyebilmekti.

Çekim esnasında fotoğrafı renkli olarak düşünmüştüm. Bilgisayarda ilk düzenlediğimde de renkli idi ancak, acaba siyah-beyaz nasıl olur diye düşündüğüm her seferinde olduğu gibi, yine siyah-beyazda karar kıldım. Tonlama için Adobe Photoshop üzerinde Silver Efex kullandım. Geçmişe dair bir iz sürülebilmesi için bu tonlama esnasında da fotoğrafa gren uyguladım.

Fotoğrafın hem renkli hem de siyah-beyaz halini görebilirsiniz. Herkesin tenhası kendinedir derim hep. Siz de kendi tenhanızı seçebilirsiniz.

EXIF Bilgileri:

Kamera: 5D Mark2

Lens: Canon 24-70 f/2.8mm

ISO 1000, f/2.8, 1/160sn, 24mm

Sakuneti’den ayrılırken, zihnimde sadece Roger WATERS’ın It’s a Miracle şarkısı vardı.

Yazı ve Fotoğraf : Emre KASAP

www.emrekasap.com
https://www.facebook.com/emrekasapphoto

 

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x