Bu yeni bölümümüzde Türkiye’deki fotoğrafçıları daha iyi tanımak için onlarla ropörtajlar yapacağız ve sizlere sunacağız. İlk isim Engin BAŞA oluyor, bize bu röportaj imkanı sunduğu ve sorularımızı samimiyetle cevaplandırdığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz ve sizleri bu keyifli röportajla başbaşa bırakıyoruz.
Öncelikle bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Engin BAŞA kimdir?
15 yıl boyunca Büyük bir yayınevinde yöneticilik yapmış ve bir gün ani bir kararla istifa etmiş ve o günden sonra kendini fotoğrafa adamış biriyim. Çocukluğumdan bu yana hep makinam oldu. Son 7/8 yıl tamamen profesyonel makinaya geçtim. Son üç dört yıldır da bu işi profesyonel bir şekilde yapıyorum.Kurs,geziler,stüdyo çekimleri,aile albümleri çekimleri,cast ajans çekimleri, ürün çekimleri gibi.
Sizin fotoğraf hikayeniz nasıl başladı?
Çok ufak yaşta başladı elbette. Karanlık oda kokusunu da almış biriyim. Üstte belirttiğim gibi son 7/8 yıldır tam olarak sevdiğim bu işi profesyonel bir şekilde yapmaktayım.
Fotoğraflamayı sevdiğiniz, sizin için özel olan bir tür var mıdır?
Sokak fotoğrafçılığı. Hayat sokakta.
Günümüz fotoğrafçılığında neredeyse her fotoğrafta kullanılan ?photoshop? hakkında düşünceleriniz nelerdir? ?Photoshop? gerekli midir?
Photoshop olmazsa olmazlardan benim için. Hiçbir şey yapılmasa bile fotoğrafı ebatlandırmak için mutlaka kullandığım program.Yanlış bir tabir var. “Fotoğrafınız photoshoplu mu?” derler. Aslında demek istedikleri “Manipüle mi?”. Photoshopun hiç bir fotoğrafa zararı yok. Artısı var eksiği yok. Manipülasyonu da karşı değilim elbette. Çünkü ben de yapıyorum.
Gelelim fotoğraflarınızın çekim aşamasına;
Fotoğraf çekmeye çıkarken kafanızda çekeceğiniz konular belli midir yoksa çekime gittiğiniz yerde karşınıza çıkan konuların mı fotoğrafını çekersiniz?
Son iki üç yıldır kompozisyon yoksa kafamda zaten çıkmıyorum çekime. Elimde makine dolaşan biri değilim. Kafamda kompozisyonu oluştururum. Çekim yerini belirlerim o şekilde çıkarım çekime. En son yaptığım çekim Gaziantep kendirciler, Maraş bitmeye yüz tutmuş meslekler. Bunun için Antep ve Maraş’a gittim.
Eğitim hiç bitmeyen bir süreç, fotoğraf alanında kendinizi güncel tutmak için takip ettiğiniz yerli-yabancı dergi, kitap vs. kaynaklar var mı?
Bir fotoğrafçının her çekim tekniğini bilmesi ve çekmesi gerektiğine inanırım. Ben sokak kompozisyonları çekerim ama tüm teknikleri de denemişimdir. Sürekli yabancı siteleri izleyen ve araştıran biriyim. Kurs verdiğim içinde sürekli takip halindeyim hem makinaları, yenilikleri ve yeni teknikleri.
Fotoğraf kelimesi size ne çağrıştırıyor? Renk ve ses nedir?
Hayat biçimi?
Hayalinizde olan fotoğraf ile ilgili bir proje var mı?
Elbette var… En güzel fotoğraf henüz benim için çekilmemiş fotoğraftır. Bir projemiz var ve Allah kısmet ederse o proje için bir ay iki ay uğraşacağız ve sanırım iyi bir sunum ortaya çıkacak.Şimdi onu burada söylemeyeyim.
Size ilham veren fotoğrafçılar kimler?
Türkiye? den Erdal Kınacı, Ergün Karadağ.
Türkiye dışından bir çok var ama en fazla sevdiğim Rarindra Prakarsa.
Ülkemizde fotoğrafa olan ilgi çok yoğun, amatör fotoğrafçıları takip ediyor musunuz ve görsel estetik açısından ne durumdayız sizce?
Daha çok yol katetmemiz gerektiğini düşünüyorum? Özellikle eski Demirperde ülkelerinde çok başarılı fotoğrafçılar var? O noktaya gelmemiz biraz zaman alacak diye düşünüyorum?
Analogdan dijitale geçişle birlikte iki teknoloji arasında artısı ve eksisiyle birlikte ne gibi farklar gözlemlediniz?
Artısı çok. Lensler çeşitlendi… Makinalar son teknoloji gelişmeleri çabuk yakaladı. Aslında eskiden daha da kolaydı çekmek. Şimdi bayağı bir zorlaştı diyebilirim. Hem makine bilgisi hem photoshop bilgisi gerektiriyor. İnsanlar bayağı bir para harcayıp kurslara gidiyorlar.
Fotoğraf çekmek öğrenilebilir mi yoksa yetenek gerektiren bir iş midir?
Aslında bir yetenek olacak elbette? Çok iyi makine olur.Ama görmek diye bir şey vardır eğer bu kişide yoksa o zaman üretimde ona göre olur.. Ben yetenek olması gerektiğini düşünenlerdenim? Fotoğraf kendince bir anlatım sanatıdır.. Herkes fotoğraf çeker ama fotoğraf sanatı yapamaz?
İyi bir fotoğrafı çok iyi ekipman sayesinde mi ya da iyi bir göz ve bakış açısıyla mı çekeriz?
İşte yukarıda dediğim gibi. Çok iyi makinanız olabilir ama makine bilginiz yoksa. Kompozisyon oluşturamıyorsanız hiç bir işe yaramaz. Çevremizde onbin dolarlık makinasıyla dolaşan ama fotoğraf sanatıyla uzaktan yakından olmayan fotoğraflar çeken çok kişi var.
Tecrübelerinize dayanarak özellikle fotoğraf çekmeye yeni başlayan bu röportajı takip eden Blog Fotografium okuyucuları için ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Fotoğraf sanatı biraz uzun yol? Araba kullanmak gibi değerlendirebiliriz. Herkes bir haftada araba sürebilir ama kesinlikle şoför olamaz.. bunun için zaman gerekir? Birkaç ay da ben fotoğrafçı oldum dememeliler. Bu gerçekten çok uzun bir yol. Ben öğrendim dememeliler. Ve bu işe tutku ile bağlı olmalılar.
Fotoğraf çekimleriniz esnasında başınızdan geçen bir anınızı bizimle ve okuyucularımızla paylaşmak ister misiniz?
Çok? Torakçılar çekerken ayakkabımın tabanı küllerin arasında kaldı ve ayağımı çıkarttığımda ayakkabı tabanı yoktu?Bir müddet seke seke yürümek zorunda kalmıştım.Tuz gölünde yine ayakkabı tabanı bıraktım.. Dalga fotoğraflarken makinayı korumak adına sırılsıklam olduğumuzu bilirim?
Sizinle röportaj imkanını bize sunduğunuz için teşekkür ederiz.Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyiz ?
Fotoğraf benim için bir yaşam biçimi? Fotoğrafa yeni başlayan arkadaşlarda bu şekilde tutku ile bağlı olurlarsa yol katedebilirler. Ayrıca ben hala araştırıyorum. Yeni yeni teknikleri öğrenmeye çalışıyorum. Bu işe soyunan arkadaşlarımızda ? Ben artık oldum? demesinler. Ayrıca bana bu imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Röportaj : Murat Arık
Fotoğraflar Engin Başa’ya Aittir.