Hangi Fotoğraf Makinesini Almalıyım? DSLR mi Yoksa Aynasız mı?
Aynasız fotoğraf makineleri hayatımıza gün geçtikçe daha da girmeye başladı.
İlk fotoğraf makinelerinden RangeFinder kategorisinde yer alan Rus ve Alman yapımı fotoğraf makinelerini birçoğumuz biliyoruzdur. Leica, Voigtlander, Zorki, Zeiss ve Fed gibi markalarda birçok model bu şekilde karşımıza çıkarken TLR yani Twin Lens Reflex makinelerde de sistem rangefinder makinelerden farklı bir yapıya sahipti. 120 roll film kullanabildiğimiz TLR leri Medium format Range Finder Mamiya 7 gibi makinelerle tamamlarken Haselblad, Mamiya, gibi Medium format makineler de yerlerini çoktan almıştı.
SLR ise bir devrim olarak görülebilir. Her dönem daha fazla satış rakamlarına ulaşan SLR-Single Lens Reflex makineler fiyat olarak da orta formatlara ya da rangefinder cihazlara göre daha uygun sunuldu.
Farklı model fotoğraf makinelerine daha birçok örnek verilebilir tabiî ki ama bu yazımızda sizlere DSLR ile Mirrorless arasındaki tercih farklarından, neden aynasız fotoğraf makinelerini ya da neden DSLR fotoğraf makinelerini tercih etmeliyiz sorularının cevaplarını vermeye çalışacağız.
Öncelikle genel bir karşılaştırma yapalım
DSLR Fotoğraf Makineleri | Aynasız(Mirrorless) Fotoğraf Makineleri |
Daha ağır ve taşıması zor | Daha hafif ve taşıması kolay |
Yüksek Fiyat | Düşük Fiyat |
Ergonomik değil | Daha Ergonomik |
Flanş mesafesi yüksek | Flanş mesafesi daha az |
Sesnsör boyutları büyük | Aynı ya da daha küçük sensör |
Daha uzun pil süresi | Daha kısa pil süresi |
Lens maliyetleri yüksek | Lens maliyetleri düşük |
Optik Vizör | Dijital Vizör |
Saniyede 3-8 kare arası fotoğraf | Saniyede 5-12 kare arası fotoğraf |
Ağırlık Önemli!
Fotoğraf, günümüzde çoğumuz için hobinin ötesinde artık bir “iş”. Az çok fotoğraftan para kazanmaya başladığımızda ise yaptığımız ilk şey ekipmana para vermek. Her yeniliği günümüzde takip etmek zor olsa da elimizden geldiğince yeni bir makine çıktığında, yeni bir lens tanıtıldığında, bunlara ulaşımımız kolay oluyor. Tabi ulaşımı kolay ürünleri satın almamız ise neredeyse kaçınılmaz. Genelde bir DSLR ve en az iki lens kullanıyoruz. Bu set halinde düşünüldüğünde, flaş, yedek piller, hafıza kartları, çanta, tripod, monopod, filtreler ve daha birçok ekipman üzerimizdeki yükü artırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Ağırlıktan nasıl kurtuluruz?
Öncelikle daha az ağırlığa nasıl ulaşabiliriz bunu cevaplayalım. Günümüzde ışık için doğru anı seçsek dahil ışık kullanımı önemli. Flaşlar, paraflaşlar, softboxlar, ışık ayakları vs tamamen yük; ama olmazsa olmazlardan. Bunlardan ödün vermek değil ama doğru olanı seçmek avantaj. Çok büyük bir reflektör yerine ya da paraflaş yerine bir ya da iki tane küçük flaş iş görüyor. Katlanabilir yansıtıcı reflektörlerle de ışığı doğru destekleyebilir ve etkili bir performans alabiliriz.
Işık konusu halledildikten sonra ilk iş makineyi hafifletmek. Kompakt makinelerde istenen sonuç genelde alınamayacaktır ama burada kaliteli olan birkaç marka da yok değil. Canon’da G serisi Sony’de RX100 ya da RX1; Fujifilm X100s gibi makineleri istediğiniz sonuçları alabilmenizi sağlıyor yalnız eksiğimiz yine lens ve açı ile perspektifi değiştirememek.
Tek yol Leica
Burada yapmamız gereken Leica satın almak! Yok yok o kadar da abartmaya gerek yok. Fiyat performans için bir set düzenlemek istiyorsak burada Leica ya da benzer sistemler bizi ekonomik anlamda zorlayacaktır.
Aynasız Nedir?
Yapmamız gereken şey Aynasız fotoğraf makinelerinden doğru olanını seçmek. Yaklaşık ağırlıkları 250-650gram olan bu makineler sundukları ile DSLR makineleri aratmıyor. Olympus, Fujifilm, Sony gibi markalar ilk seçmemiz gerekenlerden. Canon ve Nikon’un DSLR’ye daha fazla ağırlık vermesi diğer firmaların aynasız makinelerde yükselmesini sağladı.
Olympus bu makineler içinde en küçük sensöre sahip makine olarak görülebilir yalnız performansı oldukça yüksek. Görüntü kalitesi ise sadece sensör ile alakalı olmadığını gösteren nadir modellere sahip. Fujifilm ise sektöre ciddi bir giriş yaptı ve yeri çok sağlam. 1.5 crop faktör sensörü daha da büyütmeyeceklerini söyleseler de beklenti hala full frame. Sony ise şu anki 4 temsilcisi ile full frame sensörü sunuyor.
Sensör boyutları neden küçük? Full Frame sensör iyi midir?
Tabiki büyük sensörün faydaları yadsınamaz. Daha doğru piksel yerleşimi ve daha iyi kalite almak istiyorsak, ISO başarımında daha iyi sonuçlar ve yüksek çözünürlükte fotoğraflar için Full frame hatta large format bir makine almak avantajlı. Yalnız böyle bir cihaz aldığımızda binlerce doları gözden çıkarmak gerek. J Ayrıca bu sensörleri küçük boyutta bir araya getirmek çok zor. Burada üreticiler şöyle bir yol izlemişler. Daha net sonuçlar alabileceğimiz sensördeki kaliteyi artırmak ama sensör boyutlarını ortalama seviyelerde tutmak. Yazılım ile ISO başarımını desteklemek, Lenslerdeki kaliteyi artırarak istenen sonuçları elde etmemizi sağlamak.
Aynasız Fotoğraf Makinelerinde Lensler pahalı mı?
DSLR lensler ile aynasız fotoğraf makinesi lensleri arasında görüntü kalitesi anlamında yüksek farklar olmasa da lenslerin daha az optik elemandan oluşması fiyat olarak aynasız makine lenslerinin düşük fiyatlı olmasını sağlıyor. Daha az optik eleman, daha az kırılma demek. Daha az kırılma da bizim daha fazla kalite almamızın en önemli sebeplerinden. Peki flanş mesafesi etkisi ne işe yarar? Görüntünün sensöre ulaşmasındaki mesafedir. Bu mesafe ne kadar az ise daha keskin görüntüler almamız kolaylaşır. DSLR lerdeki gibi mesafe yüksek ise ışık kırılacak ve netlik kayıpları olacaktır.
Lens seçenekleri konusunda aynasızlar hala geride mi?
Aynasız fotoğraf makinelerinin dijital olarak hayatımıza girmesi üzerinden çok zaman geçmedi. Yaklaşık 6-8 yıllık bir süreci düşünecek olursak lens üreticilerinin ya da Zeiss, Fujinon, Panasonic, Sony, Olympus gibi markaların kendi makineleri için lensleri var ve bu sayı gün geçtikçe büyüyor. Ayrıca DSLR lensler çok kullanışlı olmasa da aynasız fotoğraf makinelerinde de adaptörler yardımıyla kullanılabiliyor. Hatta bu adaptörlerle birlikte üzerinden yarım asırdan fazla geçmiş lensleri bile kullanmanız mümkün. Yani lens konusunda da çok fazla kaybımız yok. Ayrıca fiyatlar da DSLR lenslere göre daha düşük seviyelere çekilebiliyor.
Dijital vizör mü yoksa optik vizör mü?
Optik vizör daha karanlıktır ve istediğinzi sonuçları göremeden fotoğraf çekmenize neden olur. Dijital vizörde ise fotoğrafı nasıl görüyorsanız bu o görüntünün sensöre ve fotoğraflara doğrudan yansımasını sağlayacaktır. Çünkü görüntünün sensör üzerinde oluşturduğu görüntüyü vizörde görmektesiniz. Aynı şekilde canlı ön izleme de size doğru değerleri verecektir.
Devam Yazısı : “Fotoğraf Makinesi Alma Rehberi – II” yakında blog.fotografium.com’da
yukarıdaki yazının II. bölümünü hazırladınız mı acaba?